4.01.2009

Beklentileri karşılamak

Dipsiz kuyudur. Beklentileri karşıladıkça çıtayı yükseltmiş olursunuz. Zira hep daha iyisi, daha fazlası, daha ötesi vardır. Bu konuda bizde en sık rastlanan örneklerden biri, ikili ilişkileri çekirdek çitleyerek yorumlayan teyzelerin beklentileridir.
Çocukluktan çıkmış, genç kız olmuşsundur:
- Eee senin hala yok mu bir flörtün?
Sevgilinle tra la la la, göz göze diz dize oturduğun günlerde:
- Böyle geziyorsunuz iyi de, işe aileler de karışmayacak mı?
Aileler tanışır, tam örf-adet vesvesesini atlattık derkeeen..:
- Sözlüsünüz tabi ama, nişan oldu mu bir başka tabi..
Aile büyüklerinin gönlünü yapmak için "nişan" alınır, yüzükler geçirilir parmaklara. Ama bitti mi, bitmedi:
- Biraz uzamadı mı bu nişanlılık dönemi?
"La Cumparsita" eşliğinde eşikten geçersiniz:
- Hadi bir yastıkta kocayın bakalım.. Bebek ne zaman, bebek?
İlk heyecan, ilk gözağrısı gelir dünyaya..:
- Allah analı babalı büyütsün, arayı çok açmadan ikinciyi de yap gitsin!
Yıllar geçer, çocuklar büyür, tam da ayaklarını uzatıp dinlenmek istersin ki..:
- Sizin kızın hala yok mu bir flörtü? . . .
(Bkz: akar, akar, akar...)